HMK md. 128’e göre, bir davaya hiç cevap verilmemesi veya yasal süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm hususların İNKÂR EDİLDİĞİ anlamına gelir. Yani genel kanaatin aksine sükût inkâr anlamına gelmektedir. Bununla birlikte cevap vermeyen davalı, artık davacının kusurlu olduğuna ilişkin bir delil sunamazsa da kendisinin kusuru olmadığına ilişkin olarak delil sunma hakkına sahiptir.
Yargıtay 2. HD. 2014/1554E. 2014/25945K. no’lu 17/12/2014 tarihli kararında bu durum şöyle ifade edilmiştir:
“Davaya cevap vermeyen davalı, davacının kusurlarına yönelik olarak değil, kendisine kusur yüklenemeyeceğine ilişkin delil bildirme hakkına sahiptir. Öte yandan delil, çekişmeli hususların ispatı için gösterilir (HMK. md. 187/1). Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, taraflardan tanıklarının isim ve adreslerini göstermeleri de beklenemez. Mahkemece, 08.10.2013 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında davalı tarafın talebine rağmen delillerini bildirmesi için süre verilmemiştir. Şu hale göre, davalı kadına kendisine kusur yüklenemeyeceğine dair tanıklarını bildirmesi için süre verilerek, tanık bildirdiği takdir de Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243. ve devamı maddeleri uyarınca dinlenerek, tüm delillerle birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, davalının süresinde delil bildirmediği gerekçesiyle tanıkları dinlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”
Comments