top of page
Yazarın fotoğrafıFatma Süreyya ÖLMEZTOPRAK

DASKI YENİLEMEYEN BANKA SORUMLUDUR

T.C.

YARGITAY

17. Hukuk Dairesi

Esas No: 2018/6356

Karar No: 2020/5863

Karar Tarihi: 20.10.2020


YARGITAY KARARI

MAHKEMESI:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R

Davacı vekili, müvekkilinin ... Merkez ... Mahallesi, 54 pafta, 279 ada, 11 parsel nolu tapuda kain dairesini davalı bankadan konut kredisi kullanmak sureti ile satın aldığını, 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde binanın hasar gördüğünü ve hakkında yıkım kararı verildiğini, davalı bankanın davalı sigorta şirketini aracı kılarak davaya konu konutun DASK poliçesini yaptığını ancak süresi bittiği halde davalılar tarafından usulüne uygun şekilde yenilenmesinin sağlanmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu 5.000,00 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 45.276,00 TL'ye artırmıştır. Davalı ... Sigorta A.S vekili, davanın reddini savunmuş; diğer davalı süresinde davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı sigorta şirketi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, davalı banka yönünden sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


2-Dava, DASK poliçesinin yenilenmemesinden kaynaklanan maddi tazminatın kredi veren bankadan ve sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir. Somut olayda davacı tarafından 08.09.2010 tarihli başvuru ile davalı bankadan 28.09.2010 tarihinde 60 ay vadeli konut kredisi kullanıldığı ve 16.09.2010 tarihinde davalı ... Sigorta A.S. tarafından DASK poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, Van ilinde 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüş; davacı tarafça poliçenin süresinde yenilenmemesinde davalıların kusurlu oldukları iddiası ile dava açılmış; mahkemece talimat yoluyla bankacı ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten alınan 10.12.2013 havale tarihli raporda davalı bankanın Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği gereğince yenilemeye ilişkin bildirim ve bilgilendirme yapmaması, diğer davalı sigorta şirketinin ise 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 9.maddesi gereğince yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahibine bildirmemesi nedeniyle davalılar ile sigortalı davacının esit oranda müterafik kusurlu olduğu belirtilmiş; mahkemece bunun üzerine inşaat mühendisi bilirkişiden alınan 10.02.2014 tarihli raporda davacıya ait taşınmazın yapım maliyeti 90.552,00 TL olarak tespit edilmiş; davacı vekilince %50 müterafik kusura göre dava değeri 45.276,00 TL'ye artırılmış; mahkemece davalı bankaca bilirkişi raporu itiraz dilekçesi ekinde davacıya bildirim yapıldığına dair sunulan CD'nin çözümü yaptırılarak yargılama sonucunda davalı bankanın bildirim yapması, poliçe yenilenmesinin davacının sorumluluğunda olması nedenleriyle davalı banka yönünden; davalı sigorta şirketinin poliçeyi Doğal Afet Sigortaları adına düzenlemesi nedeniyle husumet yokluğundan da davalı sigorta şirketi yönünden, davanın reddine karar verilmiştir.

Sigorta poliçesinin yenilenmesi gereken tarih itibariyle yürürlükte bulunan Hazine Müsteşarlığı’nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmî Gazete’de yayınladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasında zorunlu sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kurulusuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır.

587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin “sigorta yapma ve yaptırma zorunluluğu” başlıklı 9. maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki bağımsız bölümler ve binalar için, malikler veya varsa intifa hakkı sahipleri tarafından zorunlu deprem sigortası yaptırılır. Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden sonra mesken olarak inşa edilecek bağımsız bölümler ve binalar için, ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı alınmış olması kaydıyla, iskân izninden veya içinde yaşanmaya başlanmasından itibaren bir ay içinde zorunlu deprem sigortası yaptırılır. İlgili sigorta şirketi, sigorta sözleşmesinin bitiminden en az bir ay önce taahhütlü mektup, telgraf ya da noter kanalıyla sözleşmenin sona ereceğini ve yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahiplerine bildirir. Sigorta sözleşmesinin, sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde yenilenmemesi durumunda Kurumun sigortadan kaynaklanan sorumluluğu sona erer.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan Yönetmeliğe göre kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi veren bankaya aittir. Her ne kadar mahkemece davalı bankanın çağrı merkezi kanalıyla gerekli bildirimi yaptığı kabul edilmiş ise de; yapılan konuşmanın tarihinin belirtilmediği, CD'nin çözümünün yapıldığı bilirkişi raporuna göre çağrı merkezi görevlisinin davacı asili biten hangi krediye dair aradığının net olmadığı gibi zorunlu sigorta sözleşmesinin yapılmamasının sonuçlarına dair yeterli ve açıklayıcı bilgiler de vermediği anlaşılmış, bu nedenle davalı bankaca usulüne uygun bildirimin yapıldığının kabulü doğru olmamıştır. Şu halde, yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerince, davalıların zorunlu olan bu sigortanın yenilenmesi için davacıya bilgilendirme yapmaları gerektiğinden kusurları vardır. Aynı zamanda davacı sigortalının da zorunlu olan DASK sigortasının süresinin dolup dolmadığını takip etme ve sigortayı yeniletme konusunda kendisine düsen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müterafik kusuru vardır. Bu durumda mahkemece somut olaya uygun bilirkişi heyet raporu esas alınarak karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.


SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine;

(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, pesin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page